15.11.2016 Salı günü Şehit Ozan Özen Orta okulunda şehidimizin adına hazırlanan köşenin açılışı yapıldı.

Programa Sayın Valimiz Aydın Baruş, Milli Eğitim Müdürümüz Yusuf Cengiz, Milli Eğitim Müdür Yardımcımız İbrahim Kunuk, Şube Müdürümüz Recai Yörük, Şehidimizin ailesi, Okul Müdürleri, öğretmen ve öğrenciler katıldılar.

Saygı duruşu ve istiklal Marşıyla başlayan program okul müdürünün açılış konuşmalarıyla devam etti.

Okul Müdürü Halil Yiğiter konuşmalarında şunları söyledi: “7 Eylül 2016 itibariyle valilik oluruyla okulumuz Şehit Ozan Özen okulu adını almıştır. 542 öğrencinin eğitim gördüğü okulumuzda 32 öğretmen görev yapmaktadır. Amacımız eğitim öğretim faaliyetlerinin yanı sıra şehidimizin adını her yerde duyurmak ve onun kıymetli hatırasını sonsuza dek yaşatmaktır.  Şehitlerimiz  15 Temmuz gecesi cesaretleriyle kararlı dik duruşlarıyla tarih yazdırlar. Bizler bu vatana yapılan ihaneti hiçbir zaman unutmayacağız. Hiç şüphesiz ki şehitlerimiz de kalplerimizde yerlerini daima muhafaza edeceklerdir. Bu bağlamda  en önemli görevimiz  bu ülkenin kolay kazanılmadığını ve hiçbir zaman hainlere teslim edilmeyeceğini yeni nesillere aktarmaktır. Şehidimizin ruhu şad olsun”

İki öğrencimizin Şehit Ozan Özen’in hayatını anlattığı konuşmalarının ardından mikrofona davet edilen şehidimizin babası izleyenlere duygusal anlar yaşattı. Öğrencilerin okuduğu şiir ,kompozisyon ve marşla devam eden programda Sakarya Orta okulu öğrencimiz Rana Meryem Öztürk  15 Temmuz gecesine dair mektubunu okudu.

Programda konuşan Sayın Valimiz Aydın Baruş şunları söyledi: “Ozan Özen Şehidimizin Çok Değerli Ailesi, Öğretmen  Arkadaşlarım,  Sevgili Öğrenciler, bugün duygu dolu anları hep birlikte paylaşıyoruz. Gelenek ve göreneklerimizde bir faninin ulaşabileceği en yüksek makam şehitlik makamıdır. Tarihte de şahit olduğumuz üzere vatanın birliği tehlikeye düştüğünde bu millet canını, kanını esirgememiştir. Çanakkale savaşında Gazi Mustafa Kemal Paşa ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum dediği zaman o vatan evlatları kendilerini hiç düşünmeden mermilere siper ederek canlarını  feda etmiştir. Şehitlik makamı kutsallığını işte bu bizim milletimizin ruhunda yaşayan  fedakarlıktan alır.  Çanakkale’ de ölüme yürüyenler biliyorlardı ki eğer düşman Türk milletini mağlup ederse o milletin geleceği olan çocukları özgür olmadan yaşamaya mahkum olacaklardı. 15 Temmuz’da  yabancı  güçlerle iş birliği yapan FETÖ  hainleri milletin canına kastetmeye çalıştı. Buradaki amaç milleti, milletin seçtiği insanlar yönetmesin biz başkalarının himayesi altında yaşayalım. Ama o akşam bu millet genciyle yaşlısıyla her ferdiyle sokaklara döküldü. Uçaklardan atılan mermilere kendilerini siper ettiler ellerinde hiçbir silah dahi yokken. İstanbul’daki tankların silahların önüne de insanlarımız kendilerini korkusuzca attılar. Bursa’da Emniyet Müdürlüğünde görev yapan Ozan kardeşimiz görev bilinciyle vazifesini yaparken kendi insanına silah sıkmaktan utanmayan aşağıların aşağısı bazı kişiler tarafından asker elbisesi giymiş ama o asker elbisesinin anlamını bilmeyen alçaklar tarafından şehit edildi. Bizim üzerimize düşen görev aziz şehitlerimizi daima bilincimizde, ruhumuzda yaşatmaktır. Biz Bolu’da şehitlerimizin anısını yaşatmak için okullarımıza, yurtlarımıza onların isimlerini verdik. Bu ülkenin insanına milli iradeye kast edenler hiçbir zaman başarıya ulaşamayacaktır. Çünkü bizde bu ruh var; gençlerimizde, çocuklarımızda bu ruh var. Ozan Özen kardeşimizin ismini yaşatmak amacıyla bir köşe oluşturmak için okul idarecilerimiz güzel bir

çalışma yaptılar. Bu köşeyi her gördüğünüzde lütfen vatan ve millet için çalışmanın fedakarlık yapmanın ne olduğunu iyice kalbinize yerleştirin. Biz sizlere güveniyoruz.

Valimizin konuşmalarının ardından Şehidimiz anısına hazırlanan köşenin açılışı yapıldı.

Daha sonra Sayın Valimiz Okul Öğretmenleri ve Okul Aile Birliği üyelerinin de katıldığı bir toplantıda ikramlar eşliğinde Okul öğretmenleri ile sohbet etti. Sayın Valimiz buradaki konuşmalarında okulun hayırlı olmasını dileyerek şunları söyledi: “ Öğretmenlik mesleği benim en sevdiğim meslek çünkü öğretmenlikte maddi bir eser ortaya koymuyorsunuz ruh inşa ediyorsunuz, gönül inşa ediyorsunuz en önemlisi ülkenin geleceğini inşa ediyorsunuz. Sizin göreviniz çok büyük; öğretmenlik sadece iş sahibi olmak için yapılabilecek bir meslek  değil.  Hiçbir mesleğe nasip olmayan bir özelliği var öğretmenliğin, mezun ettiğiniz bir öğrenciniz tarafından yıllar geçse dahi hayırla yad ediliyorsunuz. Bugün modern toplumların en önemli çıkmazı varlığına anlam veremeyen bireylerdir. Geleceğe ilişkin öğrencilerimize güven telkin etmek umut vermek durumundayız. Sadece deste bir şeyler anlatmak, formüller vermek  marifet değildir; esas marifet  kendine güvenen, attığı her adımın bilincinde olan bireyler yetiştirmektir. Sizden ricam öğrencilerinize hayat dersleri de vermenizdir. Tecrübelerinizi onlarla paylaşın. Öğrencilerle bir birey gibi ilişki kurun.

 

Daha sonra toplantı öğretmenlerin paylaşmak istediği düşüncelerini ve okulun sorunlarını dile getirmeleri ile sona erdi.