24 Kasım Öğretmenler Günü il Kutlama Programı  Atatürk Anıtına Milli Eğitim Müdürümüz Yusuf Cengiz tarafından çelenk sunulması akabinde saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı. Kutlama Programı daha sonra Ahmet Solmaz Baysal Öğretmenevinde devam etti.

Program Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz’ın “24 Kasım Öğretmenler Günü “ mesajının okunmasıyla başladı. Milli Eğitim Müdürümüz Yusuf Cengiz günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.

ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZ SİZE EMANETTİR

“ İnsanlık tarihinin şekillenmesinde, milli birlik ve beraberlik ruhunun aşılanmasında ve güçlenmesinde öğretmenlerimizin payı büyüktür. Mesleğini icra ederken, an be an mutluluk yaşayan, öğrencisinden aldığı ışık ve sevgiyle, daha çok işine sarılan başka bir meslek var mıdır acaba? Öğretmen, öğrencisiyle tıpkı bir evladı gibi ilgilenir ve bütün duygu yoğunluklarını öğrencileriyle birlikte yaşar. Onlarla birlikte sevinir, onlarla birlikte ağlar. Destansı anlatımlarıyla coşar, öğrencilerini coşturur.   Bazen beyin fırtınası yaptırır, bazen sakin, dingin bir denizde yüzdürür öğrencilerini. Bazen de coşturur ;fethe çıkarır İstanbul´a, Viyana´ya, Bağdat´a…

İlimizde, eğitimde başarının artırılmasına yönelik olarak ilk 10´a girme hedefimiz var. Bu hedefimize TEOG sınavında çok yaklaşmış durumdayız. Üniversite hazırlık sınavlarında en başarılı iller arasında olabilmek için hep birlikte çalışıyoruz. Bu hedefimize de mutlaka ulaşacağız. Buradan Destekleme ve Yetiştirme kurslarında, öğrencilerimize kurs veren, onları yetiştirmek için gayret sarf eden tüm öğretmenlerimize de özellikle teşekkür ediyorum.

 

 

       Çocuklarımız ve gençlerimiz size emanettir. Onların saf, temiz ve masum duygularını yönetmek, bilgi dağarcıklarını zenginleştirmek, onlara hayat koşusunda iyi bir rehber olmak sizin elinizdedir. Onlardan sevginizi eksik etmeyiniz. Unutmayın ki, sevgisizlik ve nefret tohumları, toplumun da huzursuz ve mutsuz olmasına yol açar.

       Tarihimizin ünlü düşünürlerinden İbn-i Haldun der ki: "3 eğitici vardır. Bunlardan birincisi, anne-babadır. Çocuklarını eğitir. İkincisi, öğretmendir. Çocukları ve gençleri eğitir.” üçüncüsü ise, devlet başkanıdır. Milletini eğitir.

Bu mesleğe yıllarını vermiş, tecrübeli,emektar arkadaşlarım,

       Sizler, bizlere göre çok zor şartlarda çalıştınız. Anadolu´nun en ücra köşelerinde "cehalet ülkemde kalmasın" diyerek yollara düştünüz. Karlar altında, belki aylarca kasabaya,şehre  inemediniz.Ömrünüzü,sevginizi,yüreğinizi verdiniz çocuklarımıza.Onurlu bir geçmiş bıraktınız.Bu hizmetlerinizden dolayı hepinizin ellerinden öpüyorum.”

BU NESİL ÇOK FARKLI GELİYOR

 Belediye Başkanımız Alaaddin Yılmaz ise konuşmasında şunları söyledi: “Öğretmenliğe başladığımız o yıllarla şimdiki zaman arasında çok ciddi bir uçurum olduğunu bilesiniz. Kurum ve yumurta akıyla yapılan ve macunla kara tahtanın boyandığı tebeşirli tahtaları belki yeni öğretmenler bilmez. İşte o dönemlerden akıllı tahtalara doğru geçen bir dönemi yaşıyoruz.  Ben ve bizim gibiler o merhaleleri görüp şimdi gelinen noktayı görünce ülkemizle gurur duyuyoruz” dedi.

Gençlerin gelişen teknoloji ile birlikte akıllı telefon ve bilgisayara bağımlı hale geldiğine dikkat çeken Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tabi gençlerimize bakıldığında ise  onları biraz vurdumduymaz buluyorduk. ‘Bunlar nasıl bu ülkeye sahip çıkacak’ denildiği ve güven konusunda sıkıntıya düştüğümüz bir zaman diliminde bir 15 Temmuz yaşadık ki; 7’den 70’e herkesin ülkesine nasıl sahip çıktığını görünce bu güvensizliğin yersiz olduğunu anladık ve tüm milletimizin önünde saygıyla eğildik. Ben inanıyorum ki toplum olarak bizim hafife aldığımız bu nesil çok daha farklı geliyor. Kurucumuzun da işaret ettiği gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerini geçecek bir nesle doğru ilerlemenin huzur ve mutluluğunu sizlerin sayesinde yaşıyoruz.”

ÖĞRETMENLİK EMEK, SABIR VE FEDAKARLIK İSTER

Son olarak konuşan Vali Aydın Baruş şunları söyledi: “ Eğitim bir ülkenin bugününü ve geleceğini şekillendiren en önemli unsurdur. Çünkü eğitimin konusu insandır. İlim ve irfan sahibi insan kaynağına sahip olmayan milletler, medeniyet yarışında geri kalmaya ve başka milletlerin vesayeti altında yaşamaya mahkûmdur. Büyük önder Atatürk’ün dediği gibi: Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

Eğitimde esas amaç; fikri hür, vicdanı hür, karakteri güçlü, düşüncenin bütün kutuplarına yelken açmaktan korkmayan, özgüven sahibi nesiller yetiştirmek olmalıdır. Aklı ve vicdanı esir alınmış, özgürce düşünme kabiliyetini  kaybetmiş, sorgulamayan, zihnine ve kalbine kilit vurulmuş kişiliklerin insanlığa, ülkesine ve milletine nasıl zarar verdiğine hep birlikte şahit oluyoruz. 30 yılı aşkın süredir ülkemizi bölmek, insanlarımız arasına nefret tohumları ekmek isteyen PKK bölücü terör örgütünün vahşi ve kalleşçe saldırılarında binlerce güvenlik görevlimizi ve vatandaşımızı şehit verdik. Yüce dinimiz İslam’ın adını kendine maske edinerek insanlığa nefret kusan DEAŞ terör örgütünün acımasız saldırılarında yüzlerce vatandaşımız yaşamını yitirdi. 15 Temmuz’da insanımızın dini duygularını suistimal ederek, beyinlerini ve kalplerini mühürlediği militanları vasıtasıyla, kendi çıkarları ve işbirliği yaptığı yabancı güçlerin menfaatleri için ülkemizi kan gölü haline getirmeyi, milletimizi bölmeyi düşünecek kadar gözü dönmüş FETÖ terör örgütünün darbe kalkışmasıyla yüz yüze geldik. Milletimizin atalarından miras aldığı, cesaret, feraset ve fedakarlık ruhuyla darbe teşebbüsünü atlattık, yıllardır mücadele ettiğimiz bölücü teröre karşı dimdik duruyoruz. Ecdadımızın bizlere emanet ettiği bu ruhu yaşatmada en önemli rol eğitimcilerimize, öğretmenlerimize düşmektedir. Bunu da sahip olduğumuz medeniyet hazinesinin değerini, bu mirası devam ettirmenin önemini yeni nesillerimize kavratmakla başarabiliriz. Bu milletin, 2000 yılı aşan tarihi boyunca, insanlığa eşsiz değerler sunmuş bir medeniyetin devamı olduğunu, aklıyla ve kalbiyle ülkesine ve onun insanına hizmet etmenin ne büyük bir şeref olduğunu, özgür ve bağımsız bir ülkede yaşama onurunun ne anlama geldiğini onlara çok iyi anlatmalıyız.

Öğretmenlik emek, sabır ve fedakarlık ister. Öğretmenler, insanlığa, ülkesine ve milletine ölümsüz eserler kazandıran mimarlardır. Onların çalışmaları ve harcadıkları mesai bugünü, yarını ve geleceği inşa etmek içindir. Yetiştirdiği öğrencilerin hayattaki başarısı bir öğretmen için gurur duyulacak bir eserdir. Bugünün başarılı devlet adamları, bilimde ve fikir hayatında dünyaya yön veren kişileri dünün başarılı eğitimcilerinin eseridir. Türkiye’nin bugünlere ulaşarak, dünyanın ve bölgesinin önemli güçlerinden biri haline gelmesinde çok önemli bir paya sahip olan öğretmenlerimize minnet ve şükranlarımı ifade ediyorum.”

Mesleğe yeni başlayan öğretmenlerin yemin töreninin ardından çiçeği burnunda öğretmenimiz Doğancı Ayşe Yılmaz Becikoğlu Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Sevda Kazan mesleğe başlamanın heyecanını  paylaştı.

Emekli Öğretmenlere Hizmet Şeref Belgelerinin verilmesinin ardından Mehmet Akif Ersoy İlkokulu sınıf öğretmeni Mehmet Arslan emekli öğretmenler adına duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Öğretmenler günü münasebetiyle düzenlenen resim, şiir, komposizyon ve anı yarışmalarında dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından anı yarışmasında birinci olan 50. Yıl İzzet Baysal Ortaokulu öğretmenlerinden Eda Çilingir anısını izleyicilerle paylaşarak duygusal anlar yaşanmasına vesile oldu.

 

Bolu Sosyal Bilimler Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan müzik programının ardından tören kokteyl ile sona erdi.